Gideon Levy: İsrailliler Netanyahu'nun Tutuklama Kararını Kınama Hakkına Sahip Değil
İsrailliler hiçbir şey görmediler ve görmek de istemediler. İsrailliler için bu tür şeyleri hazmetmek zordur, zira onlar sahte bir gerçeklik içinde yaşamaktadırlar.
Orijinal Adı: ‘‘Israelis Don't Have the Right to Condemn Netanyahu's Arrest Warrant’’
Yazar & Yayım : Gideon Levy, Haaretz, 24 Kasım 2024
Kapak Tasarımı ve Yayıma Hazırlayan: Uğur B.Tezgel
Başbakan Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkarılması nedeniyle hakarete maruz kalıp sarsılan ya da telaşa düşen tüm İsrailliler ifade vermekten vareste tutulmuştur. Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni lekeleyen tüm İsrailliler tanıklık yapmaktan elenmiştir. “Antisemitizm” diye ağlayan tüm İsraillilerin ifade vermesi yasaklanmıştır. Aslında neredeyse tüm İsraillilerin tanıklık etmesi engellenmektedir.
Sonuçta, geçen yıl Gazze'de ne görmüşlerdi? Orada kendi adlarına neler yapıldığına dair ne gibi bir ipucuna sahipler? Ne kadar yıkıma maruz kaldılar ve kaç tane parçalanmış çocuk bedeni gördüler? Sırası geldiğinde bombalanmak üzere yerle bir edilen hastaneleri ve sığınak haline gelen yıkılmış okulları kaç kez görmüşlerdir? Aç bir çocuğun yüzünü, nakil konvoylarını, kumda ilerleyen tekerlekli sandalyeleri ve ampüteleri gördüler mi? Orada işlenen suçlar hakkında ne gibi bir fikirleri var?
İsrail'in Gazze'ye yaptıklarını görmeden şok geçirmiş pozu vermek mümkün değil. İsrailliler hiçbir şey görmediler ve görmek de istemediler. Bu nedenle tutuklama kararları hakkında hüküm beyan etmeye hakları yok.
İsrail medyası, şimdiye kadarki en acınası anında, İsraillilerin hiçbir şey görmemelerine, bilmemelerine ve hissetmemelerine destek oldu, bu yüzden İsrailliler şahitlik yapamıyor. Gazze hakkında bildikleri, o dönemde Ruanda hakkında bildiklerine benziyor, bu yüzden herhangi bir ahlaki yargıda bulunamıyorlar.
Filistinlilerin yıllarca beyinlerinin yıkanması ve insanlıktan çıkarılmasından sonra, İsraillilerin sağduyusuna güvenmek doğru değildir. Bu konu, İsrail için, hatta Holokost'tan sonra Yahudiler için, hatta 7 Ekim'den sonra İsrailliler için bile neyin izin verilip neyin yasak olduğunu İsraillilerden daha iyi bilen Lahey'deki yargıçlara bırakılmalıdır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin adaletinden şüphe duyan ve mahkemenin altını oyma çağrısında bulunan kişiler, İsrail'de yargı darbesi yapmaya çalışan ve yargı sistemini çökertmeye çalışan insanlara benziyor. Mahkemenin yargıcı bir şerefsiz değil. Savcı da öyle. Onlar sadece rollerini yerine getiriyorlar. İsrail'de Itamar Ben-Gvir'den Yair Golan'a ve muhalefet lideri Yair Lapid'e kadar herkesin oy birliğiyle mahkemenin kararını kınaması, İsraillilerin ne kadar beyinlerinin yıkanmış olduğunu ve ifade vermekten ne kadar aciz olduklarını bir kez daha kanıtlamaktadır.
Gazze'de ne olduğunu sadece askerler biliyor. Kesinlikle devre dışı bırakılmışlardır. Yayınladıkları tiksindirici video kliplerde de görüldüğü gibi, bir çoğu yaptıklarından gurur duyuyor. Diğerleri ise bu barbarca cezalandırma kampanyasına girişmekten başka çare olmadığına ikna olmuş durumdalar. Etnik temizliğe tanık oluyorlar ve bununla barış içinde yaşıyorlar, yıkımın ilahi bir emir olduğuna, Filistinlilerin suçlu olduğuna ve tüm Gazze'nin 7 Ekim olduğuna inanıyorlar.
Bir yedek askerin Haaretz'de yayınlanan sözlerini okuyun: “Burada herhangi bir şey için heyecanlananlar sadece hayvanlar” diye yazıyor.
Neredeyse hiçbir asker herhangi bir emre itaat etmeyi reddetmedi. Ne acımasızca ve ayrım gözetmeksizin bombalayan pilotlar, ne topçu birlikleri, ne piyadeler ne de tank birlikleri. Yaptıkları şeye, gördüklerine hızla alıştılar ve sonra bunu normalleştirip meşrulaştırdılar.
İsrail askerleri kesinlikle adalete hizmet eden tanıklar olamazlar.
Başbakan ve eski savunma bakanı dünya tarafından yargılanıyor, çünkü dünya gördü ve sessizliğini koruyamadı. Eğer öyle olsaydı, Lahey'deki mahkeme görevini ihmal etmiş olurdu. Böyle bir etnik temizlik, açlık ve çocukların toplu katliamı karşısında ne yapması gerekiyordu? Tutuklama emri çıkarmayacak mısınız? Gerçekler, harabeye dönmüş Gazze Şeridi'nin kana bulanmış topraklarından haykırıyor ve birilerinin hesap vermesi gerekiyor. Başbakan ve eski savunma bakanı iyi bir başlangıç olabilir.
İsrailliler için bu tür şeyleri hazmetmek zordur, zira onlar sahte bir gerçeklik içinde yaşamaktadırlar. Dr. Rashid Khalidi her İsraillinin mutlaka okuması gereken röportajında bu durumu çok iyi ifade etti:
“Tanrı aşkına, İbranice okuyamadığımızı mı sanıyorsunuz?” diye sordu, İsrail'in yalancı zihniyetini çoğu İsrailliden daha iyi bilen biri. Ve yalancı bir gerçeklik içinde yaşayan herkes tanıklık etmekten alıkonulur.
İnsanın yüreği utanç ve üzüntüyle dolup taşıyor. Tutuklama emirleri yüzünden değil, yaptıklarımız yüzünden.