Alex MacDonald:Oyuncaklardaki Bombalar
Pager saldırısı İsrail'in Lübnan'ı hedef almak için alışılmışın dışında bubi tuzağı tarzı yöntemleri kullandığı ilk sefer olmadığı gibi, bu tür saldırılarda defalarca kez siviller ve çocuklar öldü.
Orijinal Adı; “Bombs in toys: A brief history of Israeli booby traps in Lebanon’’ 19.09.2024 ⑊ Middle East Eye1
Lübnan, yüzlerce insanın ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına neden olan ve İsrail'in üstlendiği çağrı cihazları ve telsizlerin patlamasının şokunu hala atlatabilmiş değil. Her ne kadar İsrail saldırıların sorumluluğunu üstlenmemiş olsa bile İsrail yanlısı kesimler bu saldırıları, ülkenin düşmanlarını hedef alan ve ikincil zararlara yol açmayan cerrahi saldırılar gerçekleştirme becerisinin en iyi örneği olarak övmekte gecikmedi.
Çevirmen Notu: Dünya kamuoyunda İsrail Güvenlik ve İstihbarat Birimlerine atfedilen pager saldırısının arkasında İsrail müesses nizamı durmadı. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, oldukça yorgun gözlerle çıktığı SKYNEWS yayınında bizzat saldırıyı kendilerinin gerçekleştirdiğine dair iddiaları reddetti.
İsrail güvenlik birimleri eğer Pager operasyonunu başından sonuna planlayıp gerçekleştirdi ise saldırıyı üstlenmeyi reddetmesinden daha doğal bir şey olamaz. Fakat savaş kabinesinin başındaki isim olan Başbakan Netanyahu veya güvenlik birimlerinin komuta kademelerinden değil bizzat devletin başı olan Cumhurbaşkanlığı makamından reddedilmiş olması gayet dikkate değer bir durumdur.
Saldırılarda çocukların ölmesi ve çok sayıda sivilin yaralanması, silahların gelişigüzel kullanılmasının savaş hukukunu ihlal edebileceğini söyleyen insan hakları gruplarının kınamasına yol açtı. Hizbullah'a yakın bir kaynak yaptığı açıklamada çağrı cihazlarının “yöneticiler, sağlık çalışanları, sağlık görevlileri, medya çalışanları ve diğer sivil üyeler dahil olmak üzere geniş bir insan ağı” tarafından kullanıldığını söyledi. Kaynak; “Bunlar genellikle direktifler, toplantılara çağırma, acil durumlar ya da alarm durumu için kullanılıyor” dedi.
Ancak bu, İsrail'in Lübnan'ı hedef almak için alışılmışın dışında bubi tuzağı tarzı yöntemleri kullandığı ilk sefer olmadığı gibi, bu tür silahlar kullanılarak sivillerin ve çocukların sakat bırakıldığı ve öldürüldüğü ilk örnek de değildir.
Misket Bombası ve Kara Mayınları
İsrail'in yıllar boyunca güney Lübnan'a düzenlediği saldırılar sonucunda bölgeye bir milyondan fazla misket bombası saçıldı. İsrail ve Hizbullah arasında 2006'da yaşanan çatışmadan bu yana, yaygın olarak yasaklanan bu silahlar daha önce görülmemiş bir şekilde kullanıldı ve Lübnan'da bu bombalara rastlayan çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Bölgede oynayan pek çok çocuk bu patlamamış mühimmatları bulunca ne yapacaklarını şaşırdı.
Lübnan'daki BM Mayın Eylemi Koordinasyon Merkezi'nden (UNMACC) Chris Clark 2006 yılında yaptığı bir konuşmada “Özellikle bir çocuğun meraklı zihnine zararsız görünüyorlar” demiş ve“Küçükler, molozların ya da bombardıman kalıntılarının arasında kendilerini kolayca gizleyebiliyorlar. Çocukların farkında olmadan bunları topladıklarını ve ne yazık ki bunlardan dolayı yaralandıklarını görüyoruz.” diye eklemişti.
Hem Lübnan hem de İsrail, Anti-Personel Mayın Yasağı Sözleşmesi'ni (APMBC) imzalamayan 33 ülke arasında yer alıyor. İsrail 1982-2000 yılları arasında Güney Lübnan'ı işgal etti ve bu süre zarfında yüz binlerce kara mayını yerleştirdi. Ayrıldıklarında Lübnan'ın yaklaşık 37,000 dönümlük alanının, Lübnan'daki iç savaşın farklı taraflarınca yerleştirilen patlamamış mayınlar ve el yapımı patlayıcılarla kirlendiği düşünülüyordu.
2023 itibariyle mayın temizleme faaliyetleri bu bölgenin yaklaşık yüzde 80'ini patlayıcılardan temizlemiştir.
Güney Lübnan'daki çocukları hem mayınlardan hem de misket bombalarından koruma ihtiyacı, onları patlamamış mühimmatın tehlikeleri konusunda eğitmek için palyaço gruplarının görevlendirilmesi de dahil olmak üzere bazı yeni çözümlere yol açmıştır. Ancak Mine Action Review'a göre İsrail ile Lübnan arasında Ekim ayından bu yana devam eden çatışmalar nedeniyle mayın temizleme çalışmaları askıya alınmış durumda.Site, “Sonuç olarak Lübnan, Misket Bombaları Sözleşmesi'nin (CCM) 4. Maddesi uyarınca 1 Mayıs 2026 olarak belirlenen son temizleme tarihini karşılama yolunda ilerlemiyor ve mevcut kapasiteyle 2030 yılına kadar yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğini öngörüyor” demekte.
Oyuncaklardaki Bombalar
Ancak 90'lı yıllardan bu yana çok daha vahim bir suçlama da ortalıkta dolaşıyor: İsrail uçakları tarafından Güney Lübnan'a atılan bombaların kasıtlı olarak çocuk oyuncaklarının içine gizlendiği iddiası.
Lübnan'da yayınlanan L'Orient-Le Jour gazetesi 1997 yılında bu fenomenle ilgili bir haber yapmış ve köyünün yakınlarında bulduğu “altı büyük siyah tekerleği olan elma yeşili büyük plastik cip” elinde patladıktan sonra sağ eli parçalanan dokuz yaşındaki bir kız çocuğunun da aralarında bulunduğu bir dizi örnekten bahsetmiştir. Ayrıca, bubi tuzaklı bir el feneri bulduktan sonra ağır yanıklarla kalan bir çocuk ve havaya uçurulmadan önce “Oyuncak bebek buldum!” diye bağırdıktan sonra öldürülen bir başka kız örneğinden de bahsettiler.
Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü'nden (Unifil) bir yetkili AFP'ye yaptığı açıklamada cisimlerin çoğunlukla helikopterle atıldığını doğruladı. İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan yetkili, “Oyuncak ya da sıradan bir taş şeklinde olabilir” dedi.
1998 yılında Lübnan'ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği'nden Genel Sekreter'e gönderilen bir mektupta da İsrail savaş uçaklarının “Lübnan köy ve kasabalarına binlerce bubi tuzaklı oyuncak atarak çocukları öldürmeye çalıştığı” iddiası tekrarlandı. Söz konusu mektupta “İşgalci İsrail güçleri bu yöntemi yıllar boyunca kullandı ve kullanmaya devam ediyor; bunun en son örneği Nebatiye kasabasına bubi tuzaklı oyuncakların atılması, çocukların öldürülmesi ve yaralanması ve diğerlerinin kalıcı olarak sakat bırakılmasıydı” denilmekte.
Hizbullah ise o dönemde buldukları eşyalar arasında ‘altın bir yumurta’, ‘floresan sarı koniler’, ‘Snoopy cinsi bir köpek’ ve ‘kordonu çekildiğinde patlamaya ayarlı olduğunu söyledikleri konuşan bir oyuncak bebek’ olduğunu açıklamıştı.
İsrail o dönemde suçlamaları reddetmiş ve iddiaları “alçakça” olarak nitelendirmişti.
Bununla birlikte, 2000 yılında İngiltere Dış İlişkiler Komitesi tarafından hazırlanan bir raporda, güney Lübnan'daki patlamamış bombaların tehlikeleri konusunda uyarıda bulunulmuş ve “İsrail hava kuvvetleri tarafından sözde güvenlik bölgesine komşu Lübnan köylerinin yakınına atıldığı iddia edilen bubi tuzaklı oyuncakların” kullanımından bahsedilmiştir.
BM'de konuşan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres (18 Eylül 2024) sivil nesnelerin savaşın bir parçası olmaması gerektiğini bir kez daha vurguladı.
“Sivil nesnelerin etkili bir şekilde kontrol edilmesinin, sivil nesnelerin silah haline getirilmemesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum - bu, hükümetlerin uygulayabilmesi gereken bir kural olmalıdır” dedi ve ekledi;
“Yaşananlar, sadece neden olduğu kurban sayısı nedeniyle değil, aynı zamanda bunun normal bir tetikleme yönteminden önce tetiklendiğine dair var olan göstergeler nedeniyle de özellikle ciddidir, çünkü bunun ortaya çıkma riski vardı.”
https://www.middleeasteye.net/news/what-kind-booby-traps-has-israel-used-lebanon