Kanada'nın Nazi Gazisini Onurlandırması Ottawa'nın Uzun Süredir Devam Eden Ukrayna Politikasını İfşa Etti
Kanada parlamentosunda yüzlerce milletvekilinin, Hitler'in SS ölüm mangalarının Ukraynalı askeri Yaroslav Hunka'yı ayakta alkışlayarak onurlandırması bir tesadüf değildir. Peki ne anlama gelir?
Editörden;
Kanada parlamentosunda yüzlerce milletvekilinin, Hitler'in SS ölüm mangalarının Ukraynalı bir askerini ayakta alkışlayarak onurlandırmaları bütün dünyada hayret, şaşkınlık ve tabiatıyla yankı uyandırdı.
Üstüne Başbakan Justin Trudeau’dan gelen açıklamaların traji-komik sahteliği, insanların aklıyla dalga geçercesine pervasızlığı da en az bu Nazi seviciliği kadar tepkiyle karşılandı.
Kanada’nın bu Nazi muhipliği yeni ve bilinmeyen bir şey değildir. Ukrayna’da patlak veren savaşla başlamış da değildir. Güncel bu olayın safahatini anlatırken, tarihsel izleri ve bugüne düşen gölgeleri bağlamında geniş bir değerlendirmesini sunan gazeteci, yazar Max Blumenthal’in makalesini siz Gûngen okurları ile paylaşarak yaşananı anlamlandırma noktasında bir ışık tutalım istedik.
Kanada'nın Nazi Gazisini Onurlandırması Ottawa'nın Uzun Süredir Devam Eden Ukrayna Politikasını İfşa Etti
Orijinal Adı; “Canada’s honoring of Nazi vet exposes Ottawa’s longstanding Ukraine policy”
Max Blumenthal, 26 Eylül 2023, The Grayzone
Kanada Liberal Partisi, bir Waffen-SS gönüllüsünü "kahraman" olarak yücelterek, Ottawa'nın yıllardır Ukrayna'da faşist militanları eğittiği ve savaş sonrası binlerce Nazi SS gazisini ağırladığı bir politikanın altını çizmiş oldu. Kanada'nın en güçlü ikinci yöneticisi Chrystia Freeland, Nazi Almanyası'nın en iyi propagandacılarından birinin torunudur.
1943 baharında Yaroslav Hunka, Waffen-SS Galiçya'nın 14. Grenadier Tümeni'nde çiçeği burnunda bir askerken, tümeni Nazi Almanyası'nın soykırım politikalarının mimarı Heinrich Himmler tarafından ziyaret edildi. Taburun kuruluşuna komuta eden Himmler, Üçüncü Reich'ın çabalarını desteklemek için gönüllü olan Ukraynalılarla açıkça gurur duyuyordu.
80 yıl sonra, Kanada Parlamentosu Başkanı Anthony Rota da Hunka'yı Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky'nin Rusya'ya karşı savaşı için daha fazla silah ve mali yardım için lobi yaptığı bir resepsiyona davet ettikten sonra gururla gülümsedi.
Rota, 22 Eylül'de Ottawa'da düzenlenen parlamento etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Bugün aramızda İkinci Dünya Savaşı'nda Ruslara karşı Ukrayna'nın bağımsızlığı için savaşmış ve bugün 98 yaşında olmasına rağmen birlikleri desteklemeye devam eden Ukraynalı bir savaş gazisi var” dedi. “Adı Yaroslav Hunka ama Kuzey Körfezi'nden ve benim bölgem Nipissing-Timiskaming'den olduğunu söylemekten gurur duyuyorum. Kendisi Ukraynalı bir kahraman, Kanadalı bir kahraman ve tüm hizmetleri için kendisine teşekkür ediyoruz.”
Başbakan Justin Trudeau, Zelensky, Başbakan Yardımcısı Chrystia Freeland, Kanada Genelkurmay Başkanı Orgeneral Wayne Eyre ve tüm Kanada partilerinin liderleri savaş zamanındaki hizmetlerinden ötürü Hunka'yı ayakta alkışladılar.
Hunka'nın Nazi işbirlikçisi olduğunun ortaya çıkmasından bu yana -ki bu durum Meclis Başkanı tarafından açıklanır açıklanmaz anlaşılmış olmalıydı- Kanadalı liderler (dikkat çekici bir istisna olarak Eyre hariç), Kanadalı Yahudi kuruluşlarından gelen sert kınamalar karşısında alelacele yüzeysel ve zevahiri kurtarmaya yönelik özür beyanları yayınladılar.
Olay, Toronto Sun gibi Kanada gazetelerinin kapağında yer alarak büyük bir ulusal skandala dönüştü ve “Bunu Nazi-lememiştim.” (ç.n. bunu hak etmemiştim ifadesinden üretilmiş bir söz oyunu) şeklinde bir espri ortaya çıktı. Bu arada Polonya Eğitim Bakanı, Hunka'nın suçlu olarak iadesini talep etmeyi planladıklarını açıkladı.
Liberal Parti olayı kazara yapılmış bir gaf olarak küçümsemeye çalışırken, bir Liberal milletvekili meslektaşlarını “bu olayı siyasileştirmekten kaçınmaya”1 çağırdı. Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly, Rota'yı istifaya zorlayarak partisinin toplu eylemi için Meclis Başkanı'nı günah keçisi haline getirmeye çalıştı.
Trudeau ise bu “son derece utanç verici” olayı “Rus propagandasına karşı koymak” için bir neden olarak gösterdi; sanki Kremlin bir yolunu bulup yaşlı Nazi işbirlikçisini parlamentoya sokmuş, sonra da Başbakan ve meslektaşlarını Mançuryalı Aday tarzında hipnotize ederek onu bir kahraman olarak yüceltmelerini sağlamış gibi.
Kuşkusuz bu vukuat bir gaf değildi. Kanada hükümeti ve ordusu Hunka'yı parlamentoda yüceltmeden önce de, Kiev'de ırkçı bir hükümet kurmak için savaşan faşist holiganlara diplomatik destek sağlamış ve Nazi ideolojisinin yayılmasına açıkça kendini adamış günümüz Ukrayna askeri oluşumlarının eğitimine nezaret etmişti.
Ottawa'nın Hunka'yı yüceltmesi, ülkenin İkinci Dünya Savaşı sonrası aslında saklı olmayan Ukraynalı Nazi işbirlikçilerini vatandaşlığa kabul etme ve onları yerel anti-komünist şok birlikleri olarak silahlandırma politikasının üzerindeki örtüyü de kaldırdı. Savaş sonrası göç dalgası, Nazi işgali altındaki Polonya'da Hitler'in en önde gelen Ukraynalı propagandistlerinden biri olarak çalışan Başbakan Yardımcısı Chrystia Freeland'ın büyükbabasını da kapsıyordu.
Kanada resmi makamları bu kirli sicili bastırmaya çalışmış olsa da, Hunka'nın parlamentoda ortaya çıkması ve internetteki günlüklerinin rahatsız edici içeriği ile dramatik bir şekilde yeniden gün yüzüne çıkmıştır.
"Alman askerlerini sevinçle karşıladık"
ABD'deki Ukraynalı Eski Muharipler Derneği dergisinin Mart 2011 sayısında, yakın zamana kadar fark edilmemiş olan tedirgin edici bir günlük kaydı yer alıyor.
Yaroslav Hunka tarafından kaleme alınan günlük, Waffen-SS Galiçya'nın 14. Grenadier Tümeni'ne gönüllü olarak katılmanın yarattığı gurur dolu düşüncelerden oluşuyor. Hunka, memleketi Berezhany'ye ilk geldiklerinde Nazi Wehrmacht'ını “mistik Alman şövalyeleri” olarak tanımlarken, Waffen-SS'deki kendi hizmetini de hayatının en mutlu günleri olarak anıyor.
“Altıncı sınıftayken,” diye yazmış, “kırk öğrenciden altısı Ukraynalı, ikisi Polonyalı ve geri kalanı da Polonya'dan gelen mültecilerin Yahudi çocuklarıydı. Almanlar gibi uygar bir Batı ulusundan neden kaçtıklarını merak ederdik.”
Yahudi Sanal Kütüphanesi, Berezhany'nin Yahudi nüfusunun “medeni” Almanlar tarafından yok edilişini ayrıntılarıyla anlatır: “1941'de Sovyet işgalinin sonunda Berzah'ta çoğu Avrupa'daki Nazi savaş makinesinin dehşetinden kaçan mülteciler olmak üzere 12.000 Yahudi yaşıyordu. Holokost sırasında, 1 Ekim 1941'de 500-700 Yahudi Almanlar tarafından yakındaki taş ocaklarında idam edildi. 18 Aralık'ta Judenrat2 tarafından yoksul olarak listelenen 1.200 kişi daha ormanda kurşuna dizildi. Yom Kippur 1942'de (21 Eylül), 1.000-1.500 kişi Belzec'e sürüldü ve yüzlercesi sokaklarda ve evlerinde öldürüldü. Hanuka'da (4-5 Aralık) yüzlerce kişi daha Belzec'e gönderildi ve 12 Haziran 1943'te getto ve çalışma kampındaki son 1.700 Yahudi tasfiye edildi, sadece birkaç kişi kaçabildi. Berezhany Yahudilerinden 100'den azı savaştan sağ kurtuldu.”
Hunka, Sovyet güçleri Berzah'ın kontrolünü elinde tutarken, kendisinin ve komşularının Nazi Almanyası'nın gelişini özlemle beklediğini söylüyor. “Her gün,” diye anlatıyor Hunka, “nefret edilen Lyakh'lara kurşun yağdıran o mistik Alman şövalyelerinin ortaya çıkacağı umuduyla sabırsızlıkla Pomoryany (Lvov) yönüne bakıyorduk.” Lyakh, Ukraynalıların Polonyalılar için kullandığı aşağılayıcı bir tabirdir.
Temmuz 1941'de Nazi Alman ordusu Berezhany'ye girdiğinde Hunka rahat bir nefes almış. “Alman askerlerini sevinçle karşıladık” diyor. “İnsanlar artık gecenin bir yarısı kapılarının çalınmayacağını ve en azından artık huzur içinde uyuyabileceklerini bildikleri için bir rahatlama hissettiler.”
İki yıl sonra Hunka, Heinrich Himmler'in kişisel emri doğrultusunda kurulan Galiçya SS 14. Grenadier Tugayı'nın Birinci Bölüğü'ne katılır. Himmler Mayıs 1943'te Ukraynalı gönüllüleri teftiş ederken (aşağıda), Krakow'daki Yahudi gettosunu kuran Galiçya'nın Nazi tarafından atanan valisi Otto Von Wachter de ona eşlik ediyordu.

Himmler'in Ukrayna birliklerine neler söylediği bilinmektedir:
“Galiçya'nın iyi ismine sık sık leke süren sakinleri, yani Yahudileri -söylemek zorundayım: bizim ön ayak olmamız sayesinde- ortadan kaldırdığınızdan beri vatanınız çok daha güzel hale geldi... Polonyalıları yok etmenizi emredersem... zaten yapmaya hevesli olduğunuz şeyi yapmanız için size izin vermiş olacağımı biliyorum.”
"Hitler'in seçkin işkencecileri ve katilleri Kanada Polis Teşkilatı'nın emrine verildi"
Savaşın ardından Kanada'nın Liberal hükümeti binlerce Yahudi mülteciyi “düşman yabancılar” olarak sınıflandırdı ve yeni ülkelerine komünizmi bulaştıracakları korkusuyla onları dikenli tellerle çevrili bir toplama kampı yerleşkesinde eski Nazilerle birlikte tuttu. Eş zamanlı olarak Ottawa, Hitler'in ordusundan binlerce Ukraynalı gaziyi hızlı bir şekilde vatandaşlığa kabul etti.
Ukraynalı Kanadalılar Dergisi, 1 Nisan 1948'de şöyle yakınıyordu: “[Yeni vatandaşların] bazıları Alman ordusunda ve polisinde görev yapmış düpedüz Nazilerdir. Hitler'in seçkin işkencecileri ve katilleri olan SS'lerin dehşet verici dövmelerini taşıyan kişilerin Kanada Polis Teşkilatı'nın (RCMP) emriyle ve Avrupa'daki tarama birimleri tarafından geri çevrildikten sonra ülkeye kabul edildikleri bildirilmektedir.”
Dergi, ıslah olmamış Nazileri, “'ideolojik liderleri' şimdiden Üçüncü Dünya Savaşını kışkırtmakla meşgul olan ve Kanada'nın yok olacağı yeni bir dünya soykırımının propagandasını yapan” antikomünist saldırı birlikleri olarak tanımlıyordu.
1997 yılında Simon Wiesenthal Merkezi'nin Kanada şubesi, Kanada hükümetini 14. Gönüllü Waffen-SS Grenadier Tümeni'nin 2000'den fazla gazisini ülkeye kabul etmekle suçladı.
Aynı yıl 60 Minutes, Baltık ülkelerinden 1000 kadar Nazi SS gazisine savaştan sonra Kanada tarafından vatandaşlık verildiğini ortaya koyan “Kanada'nın Karanlık Sırrı” adlı bir özel program yayınladı. Kanadalı bir tarihçi olan Irving Abella, 60 Minutes'e ülkeye girmenin en kolay yolunun “SS dövmesini göstermek” olduğunu söyledi, “Bu sizin anti-komünist olduğunuzu kanıtlıyordu.”
Abella ayrıca Başbakan Pierre Trudeau'nun (Justin'in babası) kendisine hükümetinin Nazi göçmenler konusunda sessiz kaldığını çünkü “Yahudiler ve Doğu Avrupa etnik toplulukları arasındaki ilişkileri daha da kötüleştirmekten korktuklarını” açıkladığını iddia etti.
Yaroslav Hunka, savaş sonrası Kanada'nın kucak açtığı Ukraynalı Nazi gazileri dalgası içinde yer alanlardan biridir. Berezhany şehir meclisi web sitesine göre, 1954 yılında Ontario'ya geldi ve hemen “Dünya Özgür Ukraynalılar Kongresi'ne bağlı UNA'nın 1. Tümeni askerleri kardeşliğinin bir üyesi oldu.”
Yeni nesil Ukraynalı Kanadalılar arasında Kanada'nın en güçlü ikinci yetkilisi Chrystia Freeland'ın büyükbabası Michael Chomiak da vardı. Gazeteci ve Kanadalı diplomat olarak kariyeri boyunca Freeland, büyükbabasının Rusya karşıtı ajitasyon mirasını devam ettirirken, savaş zamanının Nazi işbirlikçilerini halka açık etkinliklerde defalarca yüceltti.

Kanada Hitler'in en üst düzey Ukraynalı propagandacılarını ağırlıyor
Nazi Almanyası'nın Polonya'yı işgali boyunca Ukraynalı gazeteci Michael Chomiak, Hitler'in en önde gelen propagandacılarından biri olarak görev yaptı. Krakow'da yaşayan Chomiak, “Krakivs'ki visti” (Krakow Haberleri) adlı antisemitik bir yayının editörlüğünü yapıyordu. 1941'de gazete, Nazilerin Sovyetler Birliği'ni işgalini “Alman Ordusu bize aziz özgürlüğümüzü getiriyor” diye ilan ediyordu ve Waffen-SS Galiçya Gönüllüleri için Ukraynalı desteği toplarken Hitler'i yüceltiyordu.
Chomiak savaşın büyük bir bölümünü Krakow'da Nazi işgalcileri tarafından Yahudi sahiplerinin ellerinden alınan iki geniş dairede yaşayarak geçirdi. “Dr. Finkelstein”a ait çok sayıda mobilyayı kendi denetimi altındaki aryanlaştırılmış bir başka daireye taşıdığını yazmıştır.

Chomiak Kanada'da, Ottawa'da Sovyet karşıtı sert politikalar için lobi faaliyetleri yürütürken diaspora üyeleri arasında aşırı milliyetçi duyguları körükleyen Ukrayna Kanada Komitesi'ne (UCC) üye idi. UCC web sitesinde İkinci Dünya Savaşı sırasında Kanada hükümetinden doğrudan yardım almakla övünür: “[UCC'nin kurulması] için nihai ve kesin itici güç, genç Ukraynalıların askere alınmasına hevesli Kanada Ulusal Savaş Hizmetleri'nden geldi.”
UCC'nin ilk başkanı Volodymyr Kubijovych, Krakow'da Chomiak'ın patronu olmuştur. Ayrıca Waffen-SS Galiçya'nın 14. Grenadier Tümeni'nin kurulmasında da rol oynamıştır ve tümen kurulduğunda şu açıklamayı yapmıştı: “Bu tarihi gün, Galiçya'daki Ukraynalılar için, sizin ve bizim ölümcül düşmanımız olan Bolşevizme karşı kahraman Alman askerleri ve Waffen-SS ile kol kola savaşmak için değerli bir fırsat yaratma koşulları sayesinde mümkün oldu.”
Freeland, Sovyet dönemi Ukrayna'sında gizli rejim değişikliği ajanı olarak medya kariyerini besledi
1984'teki ölümünün ardından Chomiak'ın torunu Chrystia Freeland, çeşitli Ukrayna milliyetçisi yayınlarda muhabir olarak onun izinden gitti. Kubijovych'in Stepan Bandera gibi Nazi işbirlikçilerinin sicilini aklayan ve ondan “devrimci” olarak bahseden Ukrayna Ansiklopedisi'ne ilk katkıda bulunanlardan biriydi. Ardından, büyükbabasının editör olarak görev yaptığı Edmonton merkezli Ukrainian News'de kadrolu olarak çalışmaya başladı.
Ukrainian News'in 1988 tarihli bir sayısında (aşağıda), Freeland'ın birlikte yazdığı bir makale ve ardından Ukraynalı Waffen-SS Galiçya tümenini yücelten “Özgürlük İçin Savaşmak” adlı bir kitabın reklamı yer alıyordu.

Canadian Broadcasting Corporation'ın (CBC) haberine göre, “Bayan Freeland gelecekteki kariyer beklentilerini göz önünde bulundurarak gazetecilik çevrelerinde adını duyurmaya çalışırken, Sovyetler Birliği'nde, özellikle de Rus olmayan vatandaşlar için yaşamla ilgili sayısız 'taraflı' haberde onun parmak izleri vardı.”
CBC, KGB dosyalarına atıfta bulunarak Freeland'i fiili bir istihbarat ajanı olarak tanımladı: “Bu kadar çok baş ağrısına neden olan öğrenci açıkça Sovyetler Birliği'nden nefret ediyordu, ancak yasalarının içini ve dışını ve bunları kendi yararına nasıl kullanacağını çok iyi biliyordu. Eylemlerini büyük bir maharetle gizledi, gözetimden kaçındı (ve edindiği bilgileri Ukraynalı bağlantılarıyla paylaştı) ve büyük bir ustalıkla ‘yanlış/eksik bilgi’ ticareti yaptı.”
1989 yılında Sovyet güvenlik ajanları Freeland'ı Ukrayna'daki milliyetçi adaylar için ülkeye “seçim nasıl yapılır rehberi” sokarken yakalayınca vizesini iptal ettiler.
Kısa sürede gazeteciliğe geri dönerek Sovyet sonrası Moskova'da Financial Times ve Economist'te çalışmaya başladı ve sonunda bugün Rusya'ya karşı İngiliz istihbarat operasyonlarının paravanı olarak işlev gören İngiltere merkezli medya devi Reuters'in küresel genel yayın yönetmenliğine yükseldi.
Kanada, Yevromaydan Protestoları sonrası Ukrayna'da Nazileri eğitiyor ve koruyor
Freeland 2013 yılında Kanada Parlamentosu'nda Liberal milletvekili olarak seçildiğinde, Rusya'da rejim değişikliği için ajitasyon yapmak üzere en güçlü makamına kurulmuş oldu. Gazetecilik bağlantılarını kullanarak New York Times gibi eski gazetelerde Ukrayna'da 2014 yılında demokratik yollarla seçilmiş bir cumhurbaşkanının şiddet kullanılarak görevden alınıp yerine ırkçı ve NATO yanlısı bir hükümetin getirildiği sözde “Haysiyet Devrimi”ne Batı başkentlerinden militan desteği çağrısında bulunan köşe yazıları yayınladı.
Darbe girişiminin ortasında, C14 örgütüne mensup bir grup neo-Nazi haydut Kiev şehir meclisini işgal etti ve binayı Ukrayna milliyetçisi amblemler ve Konfederasyon bayrağı da dahil olmak üzere beyaz üstünlükçü sembollerle tahrip etti. Çevik kuvvet polisi 18 Şubat 2014 tarihinde faşist holiganları kovaladığında, Ottawa'daki Muhafazakar yönetimin açık rızasıyla Kanada Büyükelçiliğine sığındılar. Bir Ukrayna içişleri bakanlığı yetkilisi Canadian Broadcasting Corporation'a yaptığı açıklamada “Kanada o sırada protestoculara [Ukrayna] hükümetinden daha fazla sempati duyuyordu” dedi.

Kanada'nın Ukrayna'daki neo-Nazi militanlara verdiği resmi destek, 2015 yılında Liberal Parti'den Justin Trudeau'nun seçilmesinin ardından daha da arttı. Kasım 2017'de Kanada ordusu ve ABD Savunma Bakanlığı, Ukrayna'nın Azov Taburu ile çok uluslu bir eğitim çalışması için Kiev'e birkaç subay gönderdi (Azov o tarihten bu yana bu eğitimin kayıtlarını internet sitesinden silmiş durumda).
Azov o dönemde, “ulusumuzun bu kritik andaki tarihi misyonu, dünyanın Beyaz Irklarına hayatta kalmaları için son bir haçlı seferinde liderlik etmektir... ‘Samiler liderliğindeki Alt-İnsanlara' (Semite-led Untermenschen)’e3 karşı bir Haçlı Seferi” diyen ve kendini “Beyaz Lider” ilan eden Adriy Biletsky tarafından kontrol ediliyordu.
Nazi aile geçmişi ortaya çıktıkça Freeland halka yalan söylüyor
Kanada'ya dönersek, Freeland'in sorunlu aile geçmişi medyada ilk kez su yüzüne çıkıyordu. Ocak 2017'de Dışişleri Bakanı olarak atanmasından haftalar sonra -tahmin edilebileceği gibi Rusya'ya yaptırımlar ve Ukrayna'ya silah sevkiyatı için kullandığı bir makam- büyükbabasının işgal altındaki Polonya'da Nazi propagandacısı olarak oynadığı rol muhalif basında bir dizi habere konu oldu.
Trudeau hükümeti gerçeklere dayanan raporlara Rusya'yı siber savaş kampanyası yürütmekle suçlayarak yanıt verdi: “Bu durumun tetikte olmamız gereken bir durum olduğu açıktır. İşte bu nedenle Başbakan, diğer şeylerin yanı sıra, siber güvenlik sistemlerimizin tamamen yeniden elden geçirilmesi konusuna dikkat çekiyor” dedi Kamu Güvenliği Bakanı Ralph Goodale.
Ancak Chomiak'ın geçmişini ortaya çıkaran yayın organlarından çok azının Rusya hükümeti ile herhangi bir bağlantısı vardı. Chomiak'ın işbirlikçiliğini ilk ortaya çıkaranlardan biri de ABD merkezli bağımsız bir medya kuruluşu olan Consortium News olmuştur.
Freeland ise bir sözcüsünü görevlendirerek kamuoyuna yalan söyledi ve “bakanın büyükbabasının Nazi işbirlikçisi olduğu” iddiasını kesin bir dille yalanladı.
Kanada medyası iddialar hakkında birkaç Rus diplomatın görüşlerine yer verince, Freeland derhal bu diplomatların sınır dışı edilmesini emretti ve onları diplomatik statülerini "demokrasimize müdahale etmek için" kullanmakla suçladı.
Ancak bu esnada Freeland'ın aile sırları tavan arasından çıkıp ana akım Kanada medyasının sayfalarına düşmüştü. 7 Mart 2017'de Globe and Mail gazetesi, 1996 yılında Journal of Ukrainian Studies dergisinde yayınlanan ve Freeland'ın büyükbabasının gerçekten de bir Nazi propagandacısı olduğunu ve yazdıklarının Yahudi soykırımını körüklemeye hizmet ettiğini doğrulayan bir makaleye yer verdi. Makale, Freeland'ın amcası John-Paul Himka tarafından kaleme alınmış ve önsözünde yeğenine ‘sorunlar ve açıklamalar’ konusunda kendisine yardımcı olduğu için teşekkür etmiştir.
Globe and Mail’e göre, “Freeland, yirmi yılı aşkın bir süredir, anne tarafından Ukraynalı olan büyükbabasının İkinci Dünya Savaşı sırasında işgal altındaki Polonya'da Yahudileri karalayan bir Nazi gazetesinin baş editörü olduğunu biliyordu.”
Bu Eylül ayında Hitler'in SS ölüm mangalarının Ukraynalı bir gazisini yüzlerce meslektaşıyla birlikte sınırsız bir coşkuyla alkışlarken kameralara yakalandıktan sonra Freeland, olayı kayıtlardan silmek için bir kez daha sahip olduğu yetkiye başvurdu.
Utanç verici sahneden üç gün sonra Freeland tekrar parlamento kürsüsündeydi ve Liberal Meclis lideri Karina Gould, Meclis Başkanı Anthony Rota'nın Yaroslav Hunka'yı takdir etmesinin “Avam Kamarası tartışmalarının ekinden” ve “herhangi bir Meclis multimedya kaydından” çıkarılması için bir karar önerisi sunarken başını sallayarak onaylıyordu.
On yıllardır resmi olarak desteklenen Holokost eğitimi sayesinde, vatandaşlardan “asla unutmamalarını” talep eden anlayış, liberal demokrasinin yol gösterici ışığı haline gelmiştir. Ancak günümüz Ottawa'sında bu basit ahlaki rehberlik, artık işleri bozmak ve Ukrayna'daki savaş çabalarını baltalamak için bir tehdit olarak görülüyor.
🌍
🗞️ Max Blumenthal’in The Grayzone’da “Canada’s honoring of Nazi vet exposes Ottawa’s longstanding Ukraine policy” başlığı ile 26 Eylül 2023 tarihinde yayınlanan makalesinden çevirilmiştir.
Karina Gould’un attığı twit: “Meclis Başkanı, bu şahsın Meclise davet edilmesinden kendisinin sorumlu olduğunu açıkça ifade etmiştir. Hükümet hiçbir rol oynamadı. Onun orada olacağını bilmiyordu. Başbakan onunla görüşmedi. Bu olay beni derinden rahatsız etti. Milletvekillerini bu olayı siyasileştirmekten kaçınmaya çağırıyorum.”
Judenrat, Nazi Almanyası'nın II. Dünya Savaşı sırasında Polonya işgal topraklarında ve daha sonra Sovyetler Birliği'nin işgal altındaki topraklarında kurduğu yönetim organları. Kısaca Yahudi konseyi ya da heyeti anlamına gelir.
Untermenschen, alt-insan manasında olup, Naziler tarafından sık sık “Doğu’dan gelen kitleler” olarak adlandırılan, Aryan olmayan kitleleri alt insan olarak betimleyen kavramdır. Nihai Çözüm ile Yahudilerin, Holokost ile Polonyalı ve Romanların, ayrıca fiziksel ve zihinsel engelli insanların yok edilme planları bu fikre dayanır. Bu kavram Nazi ırk politikasının önemli bir parçasıydı.